Son yıllarda az gelişmiş demokrasimizin demirbaşları tarafından sık sık kullanılan bir kalıp var.
-Milli ve manevi değerlere bağlıyız.
...Bunlar, çoğunlukla “milli değerler” yerine, ümmet düşüncesine ağırlık veren ve uluslararası kapitalizmin görünürve görünmez ellerine açıkca teslim olmuş insanlardır. Bunlar, soylu şair Mehmet Akif'in emperyalizme kafa tutan yiğitliğinden de hiç paylarını almamışlardır. Başkaldıran milliyetciliğin adı “antiemperyalizm”dir; nerede bizim “muhafazakar”larda Mehmet Akif inancı!
...Bunlar "manevi değerlere değil, “maddi değerler"e bağlıdırlar. Şu kapkaç düzeninin menkul değerleri gibi, insan kişiliğini elden ele dolaştırıp yozlaştıranların bağlı oldukları hangi “manevi değer” olur ki bunlar bu değerlere bağlı sayılsınlar!
‘‘Kuvvayı Milliye ruhu’’ ile yücelen ‘‘milli ve manevi değerler’’, şimdi "'kuvvayi ticariye ruhu" ile açık artırmaya çıkıyor. Soygunun, rüşvetin kol gezdiği ortamlarda, arabesk ümmetcilik ile faşizan ırkçılığın adı ne zamandan beri "milli ve manevi değerlere bağlılık" olmuştur? Geçin efendim, geçin...
Uğur MUMCU
(Cumhuriyet, 31 Mart 1985, Milli ve Manevi...)