Londra'da bugünlerde yayınlanan “Tanrı'nın Bankerleri” adlı kitap, birçok karanlık noktayı aydınlığa kavuştururken, Londra'da 18 Haziran 1982 günü Blackfriars Köprüsü'ne asılı olarak bulunan ünlü İtalyan bankacısı Reberto Calvi'nin “Banco Ambrosiana” aracılığı ile Bağımsız Dayanışma Sendikasına 50 milyon dolar gönderdiğini açıklamaktadır.

...Calvi ile beraber, Londra'ya giden ve ölümü sırasında İngiltere'de bulunan Flavio Carboni, İtalyan mafyasının önde gelen adamlarından biridir. Carboni'nin, evlerini İtalya'daki faşist örgütlere karargâh olarak kullandırdığı da bilinmektedir. Finans kapital, mafya ve faşist terör örgütlerinin ilişkisi, Carboni tarafından düzenlenmektedir.

Bu ilişki yumağı didik didik edilmedikçe, uluslararası finans-kapitalin kirli dişleri arasına gizlenen, bir ucu Bulgaristan'ın, “Kintex” gibi devlet şirketlerine, bir ucu silah tüccarı Cummings gibi eski CIA görevlilerine dayanan ve de çeşitli ül-kelerin gizli istihbarat örgütleri tarafından giz perdeleri ile ör-tülen bunca olayın içinden çıkmak olanaksızdır.
 Ve İngiliz gazeteci Cornwell, kitabına çok çarpıcı bir başlık buluyor: “Tanrı'nın Bankeri...”

Tanrı'nın Bankeri, Papa'nın bankası, Amerikalı Kardinal, Polonyalı Papa, Panama şirketleri, İsviçre bankaları, Bağımsız Dayanışma Sendikası, Calvi'nin yakın çevresindeki, Türkçe konuşan ve Türkiye ile ilgili bir İtalyan, İtalyan mafyası ve şu bizim faşist terörist Ağca... Daha kimbilir neler kanıtlanacak, ne gibi ilişkiler ortaya çıkacak!..

    Evet, bütün yollar Roma'ya çıkıyor; Roma'ya!..

(Cumhuriyet, 30 Eylül 1983, Tanrı'nın Bankeri)

Uğur MUMCU